Preloader gif

Sevgi neydi?

Genel 28.11.2017
sonbahar_yaprakları

Penceremden güneş masama vuruyor… Kasım ayındayız ya, kalemime düşen güneşin sürprizi mutlu ediyor beni. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum; güneşli günlerin psikoloji üzerinde olumlu bir etkisi varmış. Ama güneşe de bel bağlayamam ki! Yarın göstermez belki bana yüzünü.
Derken yabancı bir dilde okuduğum şu sözler geliyor aklıma;
“Mutluluğunuz çocuklarınki gibi sebepsiz olsun, bir sebep için mutluysanız başınız dertte, çünkü bu sizden alınabilir!”
Ben iyisi mi sonbaharın boyadığı yapraklara bakayım. Günler kısaldı, toprak kendi rengini verdi yapraklara.  “Peki yapraklar dökülünce nasıl mutlu olacaksın?” diye sordu içimdeki susmak bilmeyen, oyun bozmaya bayılan ses… Kafam karışırken, bir araba dar sokaktan geçmeye çalıştı, genç öğrenciler kendi aralarında şakalaşarak uzaklaştı, bir anne bebeği üşümesin diye koşuşturdu. Ve rüzgardan bir yaprağın başı dönüp yere düştü.  İçimdeki ses haklıydı galiba, yakında yapraklar da, güneş gibi ortadan kaybolacaktı. Mevsimler, domino taşları gibi birbirini itip düşürüyordu sanki, düşüyordu  mevsimler de yapraklar gibi, ömrümüzden eksilen takvim yaprakları gibi… Değişiyordu işte her şey, bir şeyler başlıyor, bir şeyler bitiyordu. Peki biz, biz değişmiyor muyduk? Şurada hiçbir şey yapmadan yıllarca otursam, sonra kalkıp aynaya baksam eskiyen yüzüme şaşırırım. Değişiyor elbet, her şey herkes ve biz… Ama değişmemeli bazı şeyler, kırışsa da kenarları, gülünce parlamalı gözler, sade şeyler mutlu edebilmeli çocukluktaki gibi ve egoyla harcanmamalı sevgiler… İnsanoğlu, anılar toplamı gibi, gururdan kestirip attıklarımız, kibirden kapattığımız kapılar var. Bir daha açmaya hiç heves etmeyiz sanıp, yanıldıklarımız. “İnsanlar niye böyle?” diye sorarken, bir yerlerde biri aynı soruyu bizim yüzümüzden soruyor olamaz mı? Haksız olmak neden bu kadar ayıp, peki her zaman haklı (?) olmakla ne geçti ki elimize? Şunu hep bekledik de, vermeyi akıl edemedik; Nasıl emek isterse bir ağaç büyürken, hayatımızdaki her ilişki de emek bekler. Ama sabırsızız, kendi hayatlarımızın emek hırsızıyız, kendi hayatımızdan çalmışız haberimiz yok!
Dedim ya işte hayat böyle; bir şeyler başlıyor bir şeyler bitiyor…
Sonra niyeyse aklıma bir filmin son sahnesi takılıyor;
Asya dolmuş gözlerle gitmesine izin vereceği sevgilisi için hem soruyor hem de cevaplıyor;
 “Sevgi neydi?
Sevgi; iyilikti, dostluktu.
Sevgi, emekti.”

Sosyal Medyada Paylaş:
Twitter'da paylaş Facebook'ta paylaş Google+'ta paylaş Buffer'da paylaş Pinterest'te paylaş

“Sevgi neydi?” için bir yorum bırak

Email adresiniz paylaşılmamaktadır. Tüm alanların doldurulması zorunludur * *

YORUM YAZIN:

Önemli Bilgilendirme : Kaos Günlükleri, Paragon Teknoloji A.Ş.’nin bir markasıdır. Bu sitede paylaşılan yazılar birden fazla yazar tarafından yazılıp, yazıların telif hakkı Kaos Günlükleri’ne aittir. Yazıların iznimiz olmadan paylaşılması halinde gerekli yasal işlemlerin yapılacağını belirtmek amacıyla bir bilgi metni oluşturulmuştur. Kaynak gösterip, gerekli izin alındıktan ve link verildikten sonra paylaşım yapılmasında bir sakınca yoktur. Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.

2