Preloader gif

Kısır Döngü

Genel 03.06.2019
mor çiçek

Yıllar yıllar öncesiydi, 5-6 yaşlarında bir çocukken unutulmaz bir bayram anım olmuştu. Ve belki inanmazsınız ama o zamanlar bile farkındaydım, daha güzel bir bayramım olmayacaktı. 

Her bayram sabahı gibi o gün erkenden kalkılmıştı. Mevsimlerden yaz ve bizim oraların nemiyle hava epey bunaltıcıydı. Çekirdek ailemizle bayramlaşıldıktan sonra rutinimiz belliydi. 20 daireli koca bir aileydi bizim apartman. Ve bayramlaşma hep şu şekilde olurdu. Önce biz 20 numaralı komşuya geçerdik, kalan 18 dairenin hepsini severdik ama 20 numara bizim için ayrıydı, bugün bile…

20 numaradan sonra doğru 1 numaraya geçilir ve sırasıyla tüm daireler gezilirdi. En son ya bize ya da 20 numaraya gidilir ve yemek yenirdi. Daha eşsiz bir bayram düşünemezdim. Ta ki o güne kadar. 

20 numaraya geçtiğimizde bizi beklenmedik bir şey karşıladı. Apartmanın titrediğini ve adeta bizi dışarıya atmak istediğini düşündüm. Yan daireden yüksek bir sesle “Dışarı çıkın.” uyarısını işittik. Ansızın annem beni karnımdan yakalayıp, belinin hizasında kaldırdı. Ve koşuşturma başladı. Telaşla evlerden çıktık ve tüm apartman aşağıda bulduk kendimizi. Uzmanlara göre Akdeniz açıklarındaki fay hattı hareketlenmesi, bize göre zelzeleydi.  Ev hali neticede kimisi banyoda yakalanmış ve bornozuyla atmış kendini dışarı, kimi yatakta uyurken yakalanmış ve pijamalı haliyle bakıyordu etrafa. O zamanlar internet hak getire, bir ya da iki kişinin elinde henüz yeni çıkmış antenli telefonlardan var. Birileri aranmaya çalışılıyor ama temiz bir bilginin geldiği yok. Kesin bilgi gelene kadar da tüm apartman aşağıda kalma kararı aldık. Olayın sıcağı da geçince kimisi yukarılara çıkıp üst baş değişikliği yaptı, kimisi yiyecek bir şeyler getirdi. Biz çocuklar çoktan her şeyi unutup oyuna dalmıştık bile. Apartmanın altından uzak durup oyun oynuyorduk. Güzel zamanlardı doğrusu, mutluyduk ve en önemlisi yüz yüze konuşuyor ve gülümsüyorduk birbirilerimize. Annelerimizin daha sonra kısır yapmaya başladığını gördük. Bahçeden toplanan yeşillikler ve evlerden getirilen diğer malzemelerle ortam birden değişti. Genişçe bir sofra kurulmaya başlandı. Dedim ya biz 20 daireli bir aileydik, bu da bizim ilk ve son kez topluca bir arada olacağımız sofraydı. Nasıl oldu bilmem deprem silindi sanki o an akıllardan. Unutup apartmanın altında oynamaya başladık. Yemekler hazır olunca annelerimiz seslenmeye başladığında olmamamız gereken yerde olduğumuzu fark ettik. “Çocuklar koşun çabuk, apartmanın altında oynamayın! Gelin hem yemekler hazır.” Hep bir ağızdan buna benzer ifadeler çıkıyordu. Oyunlarda pek iyi olmayan bir çocuk olunca diğerleri önümden koşup gitmiş, en sona kalmıştım. Nasıl anlattılarsa bilmem, en arkada kalınca kötü bir his uyandı içimde. Sanki görünmezden bir çift el belimdeydi. Yeteri kadar hızlı olmazsam da sanki yakalayacaktı ve bırakmayacaktı. O elleri deprem diye düşündüm. Öyle korktum ki bugün bile deprem olunca belimde o görünmez elleri hissederim. Şu apartmanı geçip de açıklığa çıkarsam işte o zaman deprem yakalayamazdı beni diye düşünüyordum. Çıktım nihayetinde ve yendim depremi diye sevindim. Koşa koşa annem olduğunu düşündüğüm birinin yanına oturdum. Değilmiş, Saniye Teyze’ymiş. Annem biraz uzağımda bana bakarak gülümsüyordu, Saniye Teyze’yse hiç yadırgamadan önüme yemeğimi koymak için kısıra uzanıyordu. Aslında yanlış değildi, yarı anneydi hepsi, çocukları bilirlerdi bizleri. Böyleydik işte, aileydik, sımsıkıydı ilişkilerimiz, dar günde zelzeleyi unutup koca sofra kurmuştuk. Sofrada kısırlar elden ele dolaşınca Aliş Abi “Şu an kısır döngü içindeyiz.” deyip kahkahayı bastı. Çok geçmeden annesi kafasına hafifçe vurup “Zevzeklik yapma da ye yemeğini.” dedi. Sanki sonsuza değin, o koca sofrada öylece geçti zaman. Günün ne geri kalan zamanını hatırlarım ne de bayramın diğer günlerini. Benim için en huzurlu ve en güzel bayramdı. Bazı filmlerin sonu tam bilinmez ya hani öyle mutlu bir karede bırakılıp sonsuza değin bu şekilde kaldıkları düşünülür. O gün içinde hafızamda gerisi kalmadı. Ve hayatım boyunca hep o güzel sofrayı ve o sıcak insanları aradım. Sonraları dağıldı apartmanımız, herkes ayrı mahallelere, şehirlere, hatta ülkelere gittiler. Geride sımsıcak anılar kaldı. Bir de damağımda o kısırın tadı… Şimdilerde adı kaldı bayramların, formatı tümden değişti. Her nerde nasıl olursanız olun, elbet sizinde bir “kısır döngülü” bayramınız vardır. Uzaklardaysa sevdikleriniz bu bayram arayın ya da anın hepsinin bir bir ruhuna dokunurcasına. Gelmiyor eski günler, ama henüz geç değil, yeni güzel anılara sahip olmak için. Güzel bir bayram geçirmeniz dileğiyle… 

Sosyal Medyada Paylaş:
Twitter'da paylaş Facebook'ta paylaş Google+'ta paylaş Buffer'da paylaş Pinterest'te paylaş

“Kısır Döngü” için bir yorum bırak

Email adresiniz paylaşılmamaktadır. Tüm alanların doldurulması zorunludur * *

YORUM YAZIN:

Önemli Bilgilendirme : Kaos Günlükleri, Paragon Teknoloji A.Ş.’nin bir markasıdır. Bu sitede paylaşılan yazılar birden fazla yazar tarafından yazılıp, yazıların telif hakkı Kaos Günlükleri’ne aittir. Yazıların iznimiz olmadan paylaşılması halinde gerekli yasal işlemlerin yapılacağını belirtmek amacıyla bir bilgi metni oluşturulmuştur. Kaynak gösterip, gerekli izin alındıktan ve link verildikten sonra paylaşım yapılmasında bir sakınca yoktur. Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.

2