Preloader gif

"Oysa sevin." dedi Tanrı.

Genel 15.11.2019
yalnız kurumuş bir ağaç

Tahammül sınırlarımı zorluyordu. Hali tavrı beliriyordu gözümde, yahu bir insanın gülüşü bile itici olur mu? İtici geliyordu işte. Tam işten çıkmış evin yolunu arşınlamışken, huysuz bir kulak çınlaması peyda olmuştu ve huzursuz olmama sebep olmuştu. Çınlamadan belli o konuşuyordu ardımdan. Kendi gibi meymenetsiz ve sesi kadar tiz bir çınlamaydı bu. Başkası olamaz kesinlikle oydu. İşten sonra dahi huzur yoktu anlaşılan, telefonu elime alınca ondan gelen mesajı gördüm. Yine yapıyordu yapmakta olduğunu, ama bu kez sessiz kalmayacağım! 

“Aptal. Aptal seni. Şu yaptığına bak! Kimse sana onurdan bahsetmedi mi? Her şeyi yarım bırakıp gidemezsin demedi mi? Yaptıklarının bir sonucu olur demedi mi? Sahi sana verilen değerin farkında mıydın? Yahu hiç mi….” 

Bir bir silmeye başladım ekranda beliren öfke kırıntılarını. Önce harf harf silindiler, ardından hızlandılar ve kelime kelime uçmaya başladılar. Keşke kırgınlıklarımızı da böyle bir çırpıda silebilseydik. Oysa nasıl da rahatlamıştım içimdekileri parmaklarımın ucundan klavyeye akıtınca… Ama biliyorum cümlelerim hedefine ulaşsaydı, işler daha karmaşık hale gelebilirdi. 

“Kırıl…” demişti ne de olsa, “…ama sakın kırma!” diye de eklemişti Tanrı. Bazen karşımızdakine “kendi adıma çok üzüldüm” diyemediğimiz için,”senin adına çok sevindim” deriz. Tam da o hesap, yazdım bir şeyler ve ilettim. 

Gerçek dostlarımız henüz tanımadıklarımızdır. İnsan dostlarını tanıyınca bu şekilde oldukça nahoş durumlara girebiliyor. İnsan olarak ne çok şeyi kafamıza takıp yüreğimizi tüketiyoruz değil mi? Oysa dünya onu gördüğümüz gibi işte… Ne eksik ne fazla! Zaman geçtikçe beklentiler artıyor, küçük şeylere duyulan heyecan azalıyor. Hassas mizaçlıyız çünkü! Kendi ayağımızda nasır olduğu için başkalarının ayağına basıyoruz. 

“Oysa sevin” dedi Tanrı. “Hatalarıyla, kusurlarıyla, bütünüyle sevin. Affederek sevin, kendinizi dahi…”

Doğaya bak! 

‘Canım sonbahar’ deyip dökülen yaprakları bağrıma basasım geliyor. Bu mevsim bir başka… Ne insanı yakan bir güneşi var ne de iç titreten bir rüzgarı. Öyle dengeli ki hayran olmamak elde değil. Tam da bu zamanlar yenilenmeye başlıyor doğa. Eskimiş kabuğundan, yaralı dalından, kurtlanmış yaprağından bir bir arınıyor. Yorgun bedenine güç toplamak için inzivaya çekiliyor. Uyuyor sanıyoruz oysa savaşıyor tüm sıkıntılarıyla… Doğa bildiğimiz doğa… Yapması gerekeni yapıyor bir an bile şüphe duymadan, onu eşsiz kılan da bu değil mi zaten? Peki ya insan? 

Kendi türü dışında bir canlıya sevgiyle bakmamış insanın çiğliğinden korkarım. Rivayet bu ya, “Yine de korkunuzu bastırın ve sevin.” demişti Tanrı. 

Sevemedik. Kendimizi dahi sevemedik. Yalanlardan, riyalardan bahsedip durduk. Yahu bunca dost kazığı varsa ortada, hiç mi payın yok senin de? Oysa bizim hep niyetimizdi iyi. Belki bize atılan da kazık değil de niyeti iyi olan dostun anısıydı? Yalnızlığına iyi bak ve çok iyi sahip çık, kaç kişinin emeği var onda. En çok da senin!

“Oysa sevin” dedi Tanrı. “Önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe, karşılık istemeden pazarlıksız sevin, sizi seveni de sevmeyeni de.”

Yarım kalan hayallerimize başkalarıyla kaldığımız yerden devam ettik. İşin kötüsü ötekinin de beklentileri başkaydı. Sonu gelmeyen mutsuzluklara yelken açtık “bu kez olacak” diyerek… Yapay mutsuzluklarımız için epey çaba harcadık da sahici duygularımızdan hep kaçtık. Düşün hadi yüreğinin izin verdiği ölçüde… En son ne zaman duydun, birine söylenen içten bir “teşekkür ederim” cümlesini. kalpten gelen minnet duygusunu geçtim, kuru bir teşekkürü bile duyamıyoruz artık. 

“Oysa sevin” dedi Tanrı. “Kırmadan, dökmeden, karşılık beklemeden, hoşgörüyle sevin.” dedi. 

Kucaklayamadık insanları, yaralarına merhem olamadık. Merhem olmayı geçtik, kayıtsız kalsak daha az zarar vereceğimiz durumlar varken canını acıtmak için yargıladık. Haddimize miydi diye hiç düşünmedik. 2019’un Türkiye’sinde 4 kardeş el ele ölüme yürüdü. Bir öğretmen baskıya dayanamadı ve sadece öğrencilerine değil hayatına da veda etti. Bir kadın herkesin gözü önünde bile bile kocasının şiddetine maruz bırakılarak can verdi. Onlar ve nicesi için hiçbir şey yapamadık. 

“Biz ölü doğmuş, ölü ölecek, ölü intihar edecek tükenmiş bir kuşağız.” 

Selametle… 

Sosyal Medyada Paylaş:
Twitter'da paylaş Facebook'ta paylaş Google+'ta paylaş Buffer'da paylaş Pinterest'te paylaş

“"Oysa sevin." dedi Tanrı.” için bir yorum bırak

Email adresiniz paylaşılmamaktadır. Tüm alanların doldurulması zorunludur * *

YORUM YAZIN:

Önemli Bilgilendirme : Kaos Günlükleri, Paragon Teknoloji A.Ş.’nin bir markasıdır. Bu sitede paylaşılan yazılar birden fazla yazar tarafından yazılıp, yazıların telif hakkı Kaos Günlükleri’ne aittir. Yazıların iznimiz olmadan paylaşılması halinde gerekli yasal işlemlerin yapılacağını belirtmek amacıyla bir bilgi metni oluşturulmuştur. Kaynak gösterip, gerekli izin alındıktan ve link verildikten sonra paylaşım yapılmasında bir sakınca yoktur. Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.

2