Preloader gif

Kelebekli Mavi Elbise

Genel 13.08.2020
mavi kelebek

Günahlarımızın 10 yaşından sonra deftere yazıldığını söylemişlerdi ailelerimiz. O dönem pek meşhurdu konu komşunun, çocukları dini ögelerle korkutması… Ailelerimiz de böyle bir çözüm bulmuştu. Bunu fırsat bilip türlü türlü yaramazlık yapan çocuklardan değildik, aksine hep iyi davranışlar sergilersek 10 yaşından sonra da hata yapmayız diye düşünürdük.

Kocaman ve bol çocuklu bir sitedeydik. Haliyle pek arkadaş sıkıntısı çekmeden büyüdüm. Genelde kendi apartmanımızdaki çocuklarla oynamayı tercih ederdim ama yaz tatillerinde çoğu memleket denilen yere giderdi. Niye herkes oraya gidiyor da biz aynı yerde kalıyorduk pek anlayamıyordum o zamanlar. Ama yine de bir şekilde arkadaş bulup oynayarak akşamı bulabiliyordum.

Bir gün dışarı çıkmak için hazırlanırken kelebekli mavi elbisem gözüme çarptı. Tereddüt ettim. Çünkü güzel elbiselerimizi misafir geldiğinde ya da misafire giderken giyerdik, iyi yemek takımlarımızı misafir geldiğinde çıkarırdık, salonda misafir geldiğinde otururduk… Misafirlik bir durum olmadan o kelebekli mavi elbisemi giymem doğru muydu emin olamıyordum. Belki o saçma kalıplara karşın küçücük bir çocukken bir adım atıp almıştım bir çırpıda elbiseyi ve aynı hızla olmasa da giymiştim. Çok mutlu bir şekilde dışarı çıkmış ve arkadaşlarımın yanına doğru gitmiştim.

Sitede herkes birbirini yakınen olmasa da sima olarak ve gördüğünde selam verip hal hatır soracak kadar tanırdı. Tam da o kadar tanıdığım bir abi bizim iki yan apartmanın altında arabanın arkasına yaslanmış ve çocukları önüne tek sıra dizmiş halde duruyordu. Gittiğimde ansızın o tek sıraya ben de dahil olmuş oldum. Diğer çocuklardan daha uzundum ve mavi kelebekli elbisem vardı. Göze çarpmıştım anlayacağınız.

Beni ve çok da sevmediğim sümsük bir kızı seçmişti. Ve arabanın şoför koltuğuna oturtulmuştum, yanımda da o sümsük kız oturtulmuştu.

Arabası bozulmuş ve tamiri için bizim yardım etmemiz gerekiyormuş. Yanımdaki sümsük kız daha oturur oturmaz kalkmıştı ve kendimi huzursuz hissetsem de abi tanıdık olduğu için ona yardım etmem gerektiğini düşünmüştüm.

Şimdilerde gaz, debriyaj, fren olduğunu anladığım pedallara basmamı söyleyip kapıyı açıp ben koltukta otururken üzerimden yine şimdilerde anlıyor olduğum torpidoya uzanmıştı. Şimdilerde anlam buluyor, araba çalışmazken ben pedallara basıyordum ama o sağ kapıdan uzanmak yerine benim üzerimden torpidoya uzanıp tamir ediyordu arabayı(!)

Gövdesiyle bedenime baskı uyguladığını anımsıyorum, bir de dizimi ara ara sıktığını. Gövdesiyle uyguladığı baskı karabasanı düşündürmüştü bana. Dönemin başka dini korku ögesi de karabasandı ve çocukluk kabusumdu. Arada bir doğrulup saçımı öptüğünü ve araba tamirinde çok iyi olduğumu söylediğini anımsıyorum. Dakikalar geçtikçe artık onu bir insan olarak değil, karabasan gibi düşünüyordum. Çünkü bu işte bir gariplik vardı, bu abi beni abi gibi değil de bir farklı seviyordu.

Karabasanın üzerimdeki hareketleri hızlanırken birden üzerime yığıldığını hatırlıyorum. Tam olarak nefes alamıyordum. Kıpırdanmasını fırsat bilir bilmez üzerimden itebilmek için güç uygulamaya başlamıştım. Ancak onu iterek uzaklaştırmazdım çünkü kalkması gerekiyordu. Tepkilerimi ilk defa ciddiye alıp kalktı üzerimden ve hızlıca eve doğru koştum.

Eve geldiğimde bunu annemlere söyleyip söylememem gerektiğini bilmiyordum. Bunun kötü bir şey olduğunu biliyordum ama ne olduğunu bilmiyordum. Bedenimde hasar yoktu ama çok korkuyordum. Ben ne yaşadığımı bilmiyordum.

Akşam annemlerle oturduğumuzda bana günümün nasıl geçtiğini sormuşlardı. İki yan apartmandaki bir abiye arabası için yardım ettiğimi çekinerek söylemiştim. Ama o detayları anlatamamıştım. Annemler bir daha yapmamı, tanıdık da olsa böyle bir şeye gerek olmadığını söylemişlerdi. Evet gerçekten gerek yokmuş.

Ömrümde kalbim ilk kez orada, şampanya rengi Doğan Selex bir arabada paramparça olmuştu. Kimseyle paylaşamadığım bu gerçeğin ne olduğunu yıllar sonra bir Türk filminde benzer bir sahneye denk geldiğimde anlamıştım. 6 yaşında 20 küsür yaşlarındaki biri tarafından tacize uğramıştım. Büyüdükçe renkli giyinmek istemediğimi, dikkat çekmemek için özen gösterme sebebimin bu olduğunu çok sonraları fark etmiştim. Mavimin ve kelebeklerimin çalınma sebebinin o olay olduğunu yıllar sonra öğrenmiştim. Hiçbir zaman bir aile kurmak istememe hele ki bir kız çocuğu sahibi olmayı istememe sebebimin o olduğunu çok sonra fark etmiştim. Henüz günahlarımın deftere yazılmadığı bir çağda yaşadığım olayın taciz olduğunu yıllar sonra öğrenmiştim.

Yaşadığım travma ağır ağır çıkıyor ve geleceğimde hangi konulara nasıl etkiler ettiğini tahmin bile edemezsiniz. Bu olayı niye mi anlattım? Bugün geçmişe dair yaralarımı sevdiklerimle iyileştirebildim. Artık kelebekli mavi elbiseler giyebiliyorum ve tüm olumsuzluklar kaşısında güçlü bir şekilde durabiliyorum. Ancak bugün bir video izledim. Videoda yüzü blurlanmış bir kız çocuğu şu cümleleri kuruyor:

"Saçlarımı okşadı

Ağzımı kapattı

Beni garaja koydu

Dudaklarımdan öptü

Pantolunumu indirecekti..." Neyseki çocuk sonra bağırıyor ve konu komşu yetişiyor.

İyi ki bağırmışsın çocuk, sen sakın susma! Susma Ağrı! Susma Türkiye! Çocuklarına sahip çık!

Tüm bunları anlattım ki hiçbir çocuğun gülüşü yarım kalmasın, hiçbiri kendisini yalnız hissetmesin. Çocukların mavi kelebekli elbiselerinin çalınmasına izin verilmesin.

Sosyal Medyada Paylaş:
Twitter'da paylaş Facebook'ta paylaş Google+'ta paylaş Buffer'da paylaş Pinterest'te paylaş

“Kelebekli Mavi Elbise” için bir yorum bırak

Email adresiniz paylaşılmamaktadır. Tüm alanların doldurulması zorunludur * *

YORUM YAZIN:

Önemli Bilgilendirme : Kaos Günlükleri, Paragon Teknoloji A.Ş.’nin bir markasıdır. Bu sitede paylaşılan yazılar birden fazla yazar tarafından yazılıp, yazıların telif hakkı Kaos Günlükleri’ne aittir. Yazıların iznimiz olmadan paylaşılması halinde gerekli yasal işlemlerin yapılacağını belirtmek amacıyla bir bilgi metni oluşturulmuştur. Kaynak gösterip, gerekli izin alındıktan ve link verildikten sonra paylaşım yapılmasında bir sakınca yoktur. Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.

2