Preloader gif

Altın Madeni

Genel 09.06.2021
yalnız yürüyen biri

Böyle geçecek işte… Ömrüm bu günlerin tekrarı olarak geçecek. Şu an karşımda duran kadın, tam olarak 20 yıl sonraki halim. Nasıl mı? Tek cümleyle ifade etmek gerekirse… Ortalama bir gelirle hayata tutunmaya çalışarak ve onu tam olarak beklediği gibi sevmeyen bir adamın peşinde yıllarını harcamış olarak… 

 

Şimdi de o adamla en son görüşmesini anlatıyor. Belli ki bir süre sonra bu seçimlerinin yanlışlığını fark etmiş ama hayatta gidecek başka bir yol bulamamış kendine… Başta idealist gibi görünen seçimleri zamanla takıntıya dönüşmüş. 

 

Şu an elinde hiçbir şey yok… Bu cümle aklımdan geçerken o da benzer bir ifade kullandı. “Geriye baktığımda elle tutulur hiçbir şeyim yok.” dedi. Aksini iddia etmek istedim. Ama onunla benzer pencereden bakıyoruz hayata ve aksini iddia etmek sadece onu kandırmak olurdu. Zaten uzun süredir kimseyle bu kadar açık konuşmamış, konuştuğu kişi tarafından da kandırılmak büsbütün onu kıracaktı. Sadece sustum. Aksini iddia etmeyi o kadar çok isterdim ki… 

 

Benden cevap çıkmayınca gözyaşlarını gerisin geriye göndermek için gözlerini sımsıkı yumdu ve başını yana çevirdi. Konuyu değiştirmek istediğini anladım. Bazen gerçekler karşınızdaki insanın size yalan söylemesini tercih edecek kadar ağırdır. İşin kötüsü onu tüm kalbimle anlıyorum, anlamamayı dilerdim. 

 

Havadan sudan konuştuk sonra… Bir süre sonra uyumak için odalarımıza çekildiğimizde bunları düşündüm, gözlerimden yaşlar süzüldü. Onun odasının olduğu tarafa baktım, sanki duvarlar arasından görecekmişim gibi… Nedense onun da benimle aynı durumda olduğunu düşündüm ya da hayal ettim. 

 

Hayat bazen ne kadar da kolay geliyor. Başkalarının hayatını dinlerken yanlışlar da doğrular da gün gibi ortada diye düşünüyoruz. Mutsuzluğun bir seçim olduğunu düşünüyoruz, hadsizce yargılıyoruz karşımızdakini… Ama bazen bizde bile isteye yanlışı seçiyoruz. “Belki bir mucize olur ve sıradan bir hayat yerine bambaşka güzellikler yaşarım” diye herkesçe yanlış düşünüleni hiç mi seçmedik? Ya da bambaşka kaygılarla yapmadık mı bazen yanlış düşünülen bu tercihleri. Her seçimin bir diyeti olur, işler ters gidince de o hayale tutunarak güçlü olmaya çalışmadık mi? Hatta işler ters gidince, demek ki hedefe yaklaştım diye düşündük. Bize öyle öğrettiler çünkü… 

 

Bir ‘an’ı, bir kişiyi, bir mucizeyi beklemekle geçiyor ömür dediğin şey… Altın madenine ulaşmak için harcıyorsun vaktini, doğru yolda olup olmadığını ve doğru yoldaysan bile ne kadar yaklaştığını bilmeden… Büyük hazine uğruna kaçırdığın küçük mutluluklar da cabası… 

 

Yine çıkmaza girerek uyudum. Ve sabah kalkıp her birimiz kendi işimize giderken vedalaşmak için sarıldık. İçimden seslendim ona…

“20 yıl sonraki halim… Ne yaşadıysan lütfen geride bırak. Yeni yollar düşle, o yolların etrafı çiçeklerle dolu olsun, kokusuyla yüzünde tebessümler oluştursun. Mis gibi gökyüzü göğsünü tertemiz havayla doldursun. Yeni yolunda etrafında sadece yanında yürüyecekler olsun…”

Acaba o ne dedi bana… “Mucizeyi bekle mi derdi yoksa hayat bu, bunlarla yetinmeyi öğren mi derdi…” Ya ben? Onun dediğini mi yapacaktım yoksa yine bildiğimi mi okuyacaktım?

Sosyal Medyada Paylaş:
Twitter'da paylaş Facebook'ta paylaş Google+'ta paylaş Buffer'da paylaş Pinterest'te paylaş

“Altın Madeni” için bir yorum bırak

Email adresiniz paylaşılmamaktadır. Tüm alanların doldurulması zorunludur * *

YORUM YAZIN:

Önemli Bilgilendirme : Kaos Günlükleri, Paragon Teknoloji A.Ş.’nin bir markasıdır. Bu sitede paylaşılan yazılar birden fazla yazar tarafından yazılıp, yazıların telif hakkı Kaos Günlükleri’ne aittir. Yazıların iznimiz olmadan paylaşılması halinde gerekli yasal işlemlerin yapılacağını belirtmek amacıyla bir bilgi metni oluşturulmuştur. Kaynak gösterip, gerekli izin alındıktan ve link verildikten sonra paylaşım yapılmasında bir sakınca yoktur. Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.

2