Preloader gif

Doğa Ana

Genel 21.11.2022
gökyüzü

Alışıyorum dedim içimden. Yerini zamanla seven çiçekler gibi ben de alışıyorum, benimsiyorum. Yerimi buluyorum, kendim olmaktan çekinmiyorum. Sonbahardan kışa doğru ilerlediğimiz bir dönemdeyiz ve ben bu dönemde güneşi görmeyi bir lütuf sayıyorum. Gözlerimi kısarak göğe kaldırdım başımı, güneşe doğru baktım. “Teşekkür ederim” dedim kendimin dahi zor duyduğu bir sesle… Ama o duydu biliyorum. Duyduğunu belli etmek istercesine son bulut kümesini de öteledi ve gökyüzü apak karşımdaydı. 

Sandalyede olmak yetersiz geldi, kuru bir zemin aradı hızla gözlerim. Ve buldum. Kalkıp belirlediğim yere doğru ilerledim. Fena değil. Zemini yokladım ‘ne kadar nemli’ diye. Eh… Yere serecek bir şeyler bakmalı derken gözüme çarptı bir şey ve serdim aheste aheste… Oturdum toprağa, teşekkür etmek istercesine, dokundum uzanabildiğim otlara… Yavaşça uzandım ve o esnada Büyük Usta Nazım’ın şiiri doldu zihnime… Üstelik günlerden de pazardı. :)

“Bugün pazar.

Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.

Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün

bu kadar benden uzak

bu kadar mavi

bu kadar geniş olduğuna şaşarak

kımıldamadan durdum.

Sonra saygıyla toprağa oturdum,

dayadım sırtımı duvara.

Bu anda ne düşmek dalgalara,

bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.

Toprak, güneş ve ben...

Bahtiyarım…”

Bu anı daha iyi nasıl ifade edebilirim ki? Bu şiiri çok sevdiğim bir öğretmenimden öğrenmiştim henüz şiirin ne olduğunu bilmeden. Çok küçükken ezberlemiştim. O öğretmenimi ne çok severdim. O da beni severdi. Öğrenciler arasında bazen sadece benim anlayabileceğim bir şey söyler, bakış atar ya da benzeri ifadeler takınırdı. O an sınıfta benden mutlusu olmazdı, çok özel hissederdim kendimi. Fakat sonra bir şeyler olmuş ve uzaklaşmıştık. Bana yaptığı jestleri başkasına yapar görünce çocuk kalbim paramparça olmuştu. Sonra yıllar içinde benzer uzaklaşmaları değerli gördüğüm başka insanlarla yaşadım. Daha sonra başkaca arkadaşlarımla yaşadım. Daha sonra ailemle yaşadım. Elbette suçlanacak kimse ya da bir durum yok ancak görüyorum ki kendimi hep terk edilmiş hissetmişim. Sonları sevmedim, belirsizlikleri sevmedim. Şayet biriyle olan iletişimimde sona doğru gittiğini hissettiysem, terk edilmekten korktuğum için adımı ben atmışım. Şimdi görüyorum. 

Biri için ya da birileri için özel olmak, gerçekten tertemiz sevilmek çok güzel hisler… Ancak koşulsuz sevgiyi, bağlılığı ve o temiz güveni aileden dahi görmeyince, terk edilince anlıyorsun. Sonlardan çekiniyorsun, yalnızlaşmaktan ürkerken ne kadar da yalnız olduğunu fark ediyorsun. 

Ama şu an yalnızlığımın anlam bulduğunu hissediyorum. 

Ormanın kalbindeyim, yeryüzünde kimse yokmuş gibi hissettiren bir yerdeyim. Toprağa uzandım, tepede meltemlerle hareket eden ağaç dalları, açık gökyüzü, ısıtan güneş ve türünü bulmaya çalıştığım cıvıldaşan kuşlar var. Burada yalnız hissetmiyorum kendimi ya da yalnızlığım şehirdeki gibi acıtmıyor. Sahte sahte gülmüyorum mesela insanlara, sevmediklerime katlanmak yahut sesini duymak zorunda bile değilim, kahpelikler çok uzak burada… Anlamlandıramadığım oyunlar, kirli çıkarlar, aşağılık kumpaslar yok burada… 

Biri için özel olmak, vazgeçilmez olmak ister insan. Değerli olduğunu hissetmek ister, terk edilmek istemez. Şehirde hep “ama”lar var, değişen koşullar var, yüzyıllık yalnızlığın acıları var. Oysa kimse doğa kadar net değil ve kucaklayıcı da değil. Bağrına bassana beni Doğa Ana…

Sosyal Medyada Paylaş:
Twitter'da paylaş Facebook'ta paylaş Google+'ta paylaş Buffer'da paylaş Pinterest'te paylaş

“Doğa Ana” için bir yorum bırak

Email adresiniz paylaşılmamaktadır. Tüm alanların doldurulması zorunludur * *

YORUM YAZIN:

Önemli Bilgilendirme : Kaos Günlükleri, Paragon Teknoloji A.Ş.’nin bir markasıdır. Bu sitede paylaşılan yazılar birden fazla yazar tarafından yazılıp, yazıların telif hakkı Kaos Günlükleri’ne aittir. Yazıların iznimiz olmadan paylaşılması halinde gerekli yasal işlemlerin yapılacağını belirtmek amacıyla bir bilgi metni oluşturulmuştur. Kaynak gösterip, gerekli izin alındıktan ve link verildikten sonra paylaşım yapılmasında bir sakınca yoktur. Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.

2