Preloader gif

Kızmayı bıraktım artık o fotoğrafa!

Genel 15.11.2017
uzun_yol

Eski bir fotoğrafa bakarken, gülümseyen bir yüze küstüğünüz oldu mu hiç?
Benim oldu… Aynaya yansıyan mutsuz aksime baktıktan sonra gözüme çarpan mutlu fotoğrafımla kavga ettim bugün… Bazı duyguları elimizle koymuş gibi bulsak ne olurdu sanki? Yerini bilsek söküp atardık ama bilmiyoruz. Bulduk sandıkça gözden kaybolan bir sanrı taşıyoruz sanki içimizde. Hem canına okumak  istiyor hem de ağızdaki bir yara gibi durmuyor, oynayıp kanatıyoruz orayı. Paniğe kapılıyoruz ki, hem nasıl! Sanki elimizde bir alev topu, atılmış da “Ne yaparsan yap!” denip kaçılmış gibi. Taksak da maskeyi gülümseyerek, dumanından boğuluyoruz alevin, ciğerimiz öksürmekten  yorgun, gözlerimiz yanıyor nemini siliyoruz, kimselere göstermeden...
Ağlamayı kesse de içini çekmeye devam eden bir çocuk gibi kalıyoruz. Güven duygumuz yeniliyor kendini sonra, olmadı baştan bir debdebe, ah o umut yok mu bizi hep o mahvediyor. Şaşkınız kendimize, işin için girdi mi duygular hep aynı şeyin aptalıyız.
Biri “sakın oraya bakma!” dese, bakmak için can atarız ya, düşünmemeye çabaladıkça daha çok düşünüyoruz. Bilmiyoruz ki, savaşmak daha çok yoruyor bizi. “Zamana bırak” en büyük klişemiz, orada olduğundan emin olupta bakmadığımız bir duvar yazısı gibi. “Ne kavgam bitti ne sevdam” demiş ya Sezen, kavgayı bitirmeyen hep bitirme çabamız...
Kendimi dışarı attım, parkta kahkahayla sallanan çocuklara imrendim, dilencinin önünden geçerken halime şükrettim, süs havuzuna tek dilek parasını ben attım…
Her şeyi kontrol edemem ki, etmeye çalıştım da ne oldu?
Geçen zamanla “geçen” şeyler geldi aklıma ;“Bırakmalıyım” dedim kendi kendime “bırakmalıyım!” Elimden kaçırdığım bir uçan balonun küçülmesini seyreder gibi baktım gökyüzüne, öyle bıraktım her şeyi… İçindeki savaşa izin ver, zaman halledecek her şeyi, bir güzel örseleyecek, bir zamanlar kahreden şeyler umurumuzda olmamaya başlıyor nasılsa. Dürtülerimiz köreliyor, hayret eder oluyoruz sonra. Sönmez sandığımız alev topu, bir toz bulutunun ortasında küle, kül toza, zaman buluta karışıyor… Göz gözü görmeye başlıyor…
Günler geçti aradan, aylar sonra;
Bekleyince soğuyor her şey… Soğudu!
Zaman unutturmaz, uyuşturur demiş Bukowski; uyuştum! Freud da onu şöyle tamamlıyor; “İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "Tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana "tecrübeli" denir.” Tecrübeliyim!
Kızmayı bıraktım artık o fotoğrafa!
Yanmıyor artık içim, geriye kalan küle acıyarak bakıyor, şöyle diyorum kendi kendime; geçti artık geçti, hepsi bitti… Başka bir hikayenin kahramanı olmak zamanı şimdi…

Sosyal Medyada Paylaş:
Twitter'da paylaş Facebook'ta paylaş Google+'ta paylaş Buffer'da paylaş Pinterest'te paylaş

“Kızmayı bıraktım artık o fotoğrafa!” için bir yorum bırak

Email adresiniz paylaşılmamaktadır. Tüm alanların doldurulması zorunludur * *

YORUM YAZIN:

Önemli Bilgilendirme : Kaos Günlükleri, Paragon Teknoloji A.Ş.’nin bir markasıdır. Bu sitede paylaşılan yazılar birden fazla yazar tarafından yazılıp, yazıların telif hakkı Kaos Günlükleri’ne aittir. Yazıların iznimiz olmadan paylaşılması halinde gerekli yasal işlemlerin yapılacağını belirtmek amacıyla bir bilgi metni oluşturulmuştur. Kaynak gösterip, gerekli izin alındıktan ve link verildikten sonra paylaşım yapılmasında bir sakınca yoktur. Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.

2